EDEP

Yeryüzünde tek bir din vardır çünkü bütün dinlerin esası aynıdır. Bütün dinler insanı iyiye doğruya, güzel olana dürüstlüğe, yöneltmek için vardır. Peygamber Efendimiz de bu hususta altını çizmiştir ben ahlakı tamamlamak için görevlendirildim diye buyurmuştur.

 Edep nedir; eline, diline, beline sahip olmaktır baş harfleri bir araya getirildiği zaman edep olacaktır, insanoğlunu diğer yaratılışlardan ayıran temel ilke budur. İnsanoğlu dört kapı kırk makamdan geçerek olgunlaşır ve insan-ı kâmil olur marifet kapısının ilk makamı edeptir.

 Edep yapılan hatadan pişman olup utanmaktır, bir meclise nasıl oturup nasıl kalkacağını bilmektir. Kısaca kişinin kendisini bilmesidir.  Âdemoğlunun edepten nasibi yok ise insan değildir. İnsan ile hayvan arasındaki farkta budur. Hz Mevlana’nın mürşidi “Şems-i Tebriz’e buyurur ki ey Âdemoğlu aç ve gör alla hu Teâlâ’nın manası ayet ayet edeptir elinden dilinden belinden tüm yaratılmışların emin olmasıdır”

 Eline sahip olmak demek o eli harama uzatmamak sana ait olmayan şeylere dokunmamak kan dökmemek, güzellikler içerisinde olmak. Bir kıssada; Bir Abbasî hükümdarı, bir Allah velisi olan kardeşini sokaklardan kurtulsun diye esnafı denetlemekle görevlendirir.

 Göreve başlar, sokakta bir çocuk elinde bir torba ile gitmektedir. Çocuğu durdurur elinde ne olduğunu sorar, çocukta bakkaldan toz şeker aldığını söyler, birlikte bakkala giderler bakkalcıya şekeri tartmasını söyler, bakkal tartar bir hokka olması gereken şeker hokkadan fazladır,  niye fazla verdin diye sorar bakkal çocuktur eve giderken yiyebilir şekeri evine eksik götürmesin diye fazla verdim der adam bakkala geçim durumunuz nasıldır diye sorar, bakkal şükürler olsun her şeyimiz iyidir geçinip gidiyoruz der.  Bakkaldan çıkıp başka birisinin elindeki paketi görerek sorar elinizdeki nedir kasaptan et aldım diye yanıt verir birlikte kasaba giderler tart bakalım der kasap tartar verilen et eksiktir.  

Sorar durumunuz nasıldır kasap cevap verir durumumuz çok kötüdür borç batağı içerisindeyiz ailemde hiç huzur yoktur. Eksik tartarak borçlarımı kapatmaya çalışıyorum diye cevap verir, adam çıkar ve doğruca Hükümdar huzuruna gider. Ben bu görevden istifa ediyorum. Der; Hükümdar, neden istifa ediyorsun der, efendim denetleyen öyle bir denetliyor ki bedelini öyle bir veriyor ki.

Söz kişinin aynasıdır söz vardır dost kazandırır, söz vardır gönül yıkar oysa gönül nesimi sultanın deyimiyle tanrının kıblesidir. Edep ibadetten önemli demiştik çünkü ibadetin özü edeptir. İnancın aslı edeptir. Bir hakikati savunurken ona evvela kendimiz inanmalıyız sonrada başkalarını inandırmaya çalışmalıyız diye buyurur İmam Ali. Öyleyse önce kendimiz örnek olmalıyız. Cenab-ı Allah bizlere akıl vererek sorumluluk yüklemiştir. Akıl sayesinde hükmetme insana mahsustur, aşımızı işimizi ihmal etmemeliyiz ve ailemize iyi örnek olmalıyız.

Ey örtüsüne bürünen nebi, geceleyen kalk ve huzura dur der öyleyse peygamberin örtüsü nedir, elbisesidir, o elbiseyi peygamberin düşmanlarda giyiyordu, onun örtüsü güzel ahlaktır Hz. Muhammed ilim insanın hayatı inanmanın direğidir kim ilim öğretirse Allah ona tam mükâfat verir, kim ilim öğrenir de onunla amel ederse Allah ona bilmediklerini öğretir. Kuranda deki hiç bilenle bilmeyen bir olur mu Allah bize kuranda oku diye başlamıştır. Emaneti dağa taşa verdim kabullenmediler, insana verdim kabullendi diye buyurur rabbimiz, verilen emanete sahip çıkmak gerekir buda kendimizi bilmekle olur, özellikle ibadet yerlerimize, türbe ziyaretlerimize ve inanç yerlerimizde edebimize çok dikkat etmeliyiz. Edepli kişi kendini bilen kişidir. Sorumludur ve yaşamın bir amacı olduğunu bilir.  O amacı insan gibi kullanır ve ölümsüzleştirir.  Erenler, edep yahu diye selamlaşırlar. İnanmanın, inanana ayna olduğu edepli yaşadığı kul hakkının yenilmediği bir yaşam için yüce rabbimize niyazda bulunuyorum.

ALEVİ İSLAM İNANÇ HİZMETLERİ BAŞKANLIĞI