HIZIR GÜNLERİ (1. Bölüm)
Her ne kadar Hızır Orucu günleri yöresel farklılıklar gösterse de birlik ve beraberliğimiz için 13 – 14 – 15 Şubat tarihlerinde tutulmalıdır. Eskiler bu tarihlere ‘’Zemheri ile Gücük’ün arası’’ derlerdi. Zemheri ayı miladi takvime göre 14 Ocak – 13 Şubat’ a karşılık gelirken, Gücük 14 Şubat – 13 Mart dönemini ifade eder. Görüldüğü gibi Rumi takvimden miladi takvime geçişte bu iki ayın arası dikkate alınmıştır.
Günümüzdeki yöresel farklılıklar, dedelerin eski dönemlerde ki taliplerinin görgü cemlerini yerine getirmesi için gittiği bölgelerde, yine Hızır cemlerini yerine getirirken her bölge / köye bu aylarda farklı tarihler vermesinden kaynaklanmaktadır. Dede köy köy, ev ev dolaşarak küskünleri barıştırır. Zorda kalanların dahi yardımına koşardı. Ancak günümüzde her köye ayrı tarihlendirme yapma durumu söz konusu değildir. Ayrıca musahiblik / görgü cemleri de eskisi kadar yoğun değildir. Bundan dolayı her sene tartışılmaması gereken tarihlendirme konusunda gerekli özeni göstermek zorundayız.
Yalvarması boynumuza farz oldu
Edeb erkân mü’minler arz oldu
Mü’minin secdesi Hak niyaz oldu
Yetiş Hızır Nebî sen imdad eyle
Kırklar’ın cemine beraber gelen
Servet Muhammed’in bacını alan
Sancağın çekip Zülfikâr çalan
Yetiş Hızır Nebî sen imdad eyle
Fakir Ednâ’ m der ki bu sırra eren
Üstadım Hatayi darına duran
Tamuda yanar mı nurunu gören
Yetiş Hızır Nebî sen imdad eyle
Aleviler, Allah rızasına Hz. Hızır aşkına üç gün oruç tutarlar ve dualarının kabulü için Yüce Yaradan’ a niyaz ederler. Tuttukları oruçlardan sonra ise yine Allah rızasına Hızır aşkına kurban keserler. Lokmalar yaparlar… Lokmalarını tüm canlılarla paylaşırlar. Öyle ki doğaya bıraktıkları lokmalardan kurdu da kuşu da nasibini alır.
Lâkin günümüzde, ülkemizi ve tüm dünyayı sarsan deprem felaketi nedeniyle Alevi inancına mensup olanlar bu sene kurbanlarını depremzedelere bağışlayacaklarının kararını almıştırlar. Lokmalarını bu Hızır günlerinde darda ve zorda olan, felakete uğramış canlarla paylaşmayı, onların Hızır’ ı olmayı görev bilmişlerdir.
Kâbe’ den maksat varmaktır yâr’a
Kör gibi tapınma kuru duvara
Hızır’ ı arardan kendinde ara
Bulamadım diye rezalet etme (Neyzen Tevfik)
Literatürde Hızır, Arapçada Hıdır olarak geçmektedir. Türkçe karşılığı ‘’Yeşil (adam)’’ manasına gelir. Halk arasında Hızır, hikmet sahibi bir Veli olarak bilinir. O, Tanrısal sırlara vakıf, ölümsüzlük suyunu içmiş, darda ve zorda kalanların imdadına yetişmiştir. Öyle ki Kuran’ ı Kerim’ de Musa peygambere yol göstericilik, kılavuzluk dahi yapmaktadır. Kimilerine göre Kuran’ı Kerim’ deki ‘’kullardan bir kul’’ olarak geçen ifade bir ‘’melek’’ olarak da görülse, daha çok Hz. Hızır’ ın bizzat kendisi olarak bilinmiştir.
Yattım gafletle uyudum
Yetiş pirim Hızır yetiş
Soru sordum cevap verdim
Yetiş sultan Hızır yetiş
Elif’ den Be’ ye hecem var
Gündüzden beyaz gecem var
Hızır derler bir hocam var
Yetiş pirim Hızır yetiş
Atı var üveyk donlu
Kendi yemek yemez canlı
Eyeri şöhretli şanlı
Yetiş pîrim Hızır yetiş
Terkide heybesi dolu
Nere gitse onun yolu
Allah bir, Muhammed, Ali
Yetiş pîrim Hızır yetiş
Depip atın doldurmadın
Beni yuyup kaldırmadın
Kim olduğun bildirmedin
Yetiş pîrim Hızır yetiş
Depip atın doldursana
Beni yuyup kaldırsana
Kim olduğun bildirsene
Yetiş pîrim Hızır yetiş
Kul Mahmud’ um eremedim
Yollarında ölemedim
Kim olduğun bilemedim
Yetiş Sultan Hızır yetiş
Doğaya, yeşile yoldaş olan Hızır’ a sırdaş olur. Doğayı tahrip eden, ağaçları katleden, kuşun böceğin yaşam haklarına saygı duymayan ve maalesef spor adı altında avcılık yaparak kutsal hayvanların soyunu tüketen bir toplumun Hızır yardımcısı olur mu?
Deprem felaketleri doğa yasalarına ve doğanın uyumuna karşı durmanın bir bedeli değil midir? Ve bir toplumda malzemeden çalma, demiri eksik koyma ve sırf biraz daha kâr edeyim diyerek ileride olabilecek nice felaketlere davetiye çıkarmak değil midir?
Hz. Hızır’ ı kaybeden bir toplum huzur bulabilir mi? Eskiler hep derler; ‘’hikmet, cömertlik, paylaşım, misafirperverlik, hoşgörü, sevgi ve merhamet Hızır olmanın değerleridir. Hz. Hızır ise bu değerlerin vücut bulmuş hâlidir.’’ Bu değerleri kaybeden bir toplumun Hızır’ ı bulması kolay olmayacaktır.
Bu zor günlerde Yüce Allah birliğimizi beraberliğimizi daim eylesin. Tüm ülkemizi bu felaketlerden ders almayı nasip eylesin. Ders alalım ki bir daha aynı acıları yaşamayalım. O değerleri tekrar diriltelim ki Hz. Hızır’ da yoldaşımız, bekçimiz ve gözcümüz olsun.
(Devam Edecek)
Var mıydım yok muydum Şu alemde bundan evvel Az mıydım çok muydum Şu alemde bundan evvel Yürür müydü ...
DevamSevgili Canlar, Cümlenize en derin muhabbetlerimi sunarım. Hoş geldiniz. Yüce Yaradan, hak olan dual ...
DevamBaşlangıçta Allah göğü ve yeri yarattı. Daha sonra kendisini gizleyerek eserlerini ön plana çıkartmı ...
DevamCihan var olmadan var olan Ali idi, Cihan var olurken yine var olan Ali’dir. (Mevlana Celalleddin-i ...
DevamNevruz Farsça bir kelime olup, manası yeni gün anlamındadır. Bugün toprağın uyandığı, tabiatın canla ...
Devam